Yahudi Yerleşimcilerin Perspektifinden “Yüzyılın Planı”

Yahudi Yerleşimcilerin Perspektifinden “Yüzyılın Planı”

Yüzyılın meselesi olarak görülen Filistin-İsrail sorunu, birçok barış girişimine rağmen hala ilk günkü gibi sıcaklığını korumaktadır. İsrail yönetiminin, Kudüs’ün statüsü, sınır meselesi, mülteciler sorunu ve işgal altındaki topraklara inşa edilen Yahudi yerleşim birimlerinin geleceği hakkındaki katı tutumu sorunun daha da büyümesine yol açmaktadır. Çözüm için uluslararası toplumun baskısı ile birçok defa diplomasi görüşmeler yapılmış olsa da kayda değer bir ilerleme sağlanamamıştır.

İsrail hükümetinin yanı sıra, sorunun çözülememesine neden olan diğer aktörler ise, Yesha Konseyi ile Tepe Gençliği hareketinin başını çektiği Yahudi yerleşimcilerdir. Filistin’deki Yahudi yerleşimlerinin üst organizasyonu olan ve yerleşimcilerin temsilciliğini üstlenen milliyetçi kimlikli Yesha Konseyi, yerleşim faaliyetlerini Batı Şeria’nın ilhakının sağlanmasında önemli bir araç olarak görmektedir.

Dini kimlikli Tepe Gençliği ise, Batı Şeria’daki tepelerde ikamet eden yerleşimcilerden oluşan bir Mesihi harekettir. Yahudi dinine sıkıca bağlı olan bu hareket bağlı yerleşimciler, “fiyat etiketi (tag mehir / price tag)” adı altında Filistinlilere yapmış oldukları saldırılarla gündeme gelmektedir. Fiyat etiketi, genel itibariyle başta yerleşim birimleri olmak üzere Tevrat’ta bahsedilen “vadedilen topraklar”dan bir parçanın dahi Filistinlilere verilmesi gibi bir tehdidin varlığı söz konusu olduğunda, bu tehdidin bir bedelini Filistinlilere ödetmeyi amaçlayan bir terör eylemidir.[1] Sıkça yapılan bu terör eylemleri, bölgede bir kaos ortamının oluşmasına zemin hazırlayan en büyük etkenlerden biridir.

“Yüz Yılın Planı” ve Yeni Sorunlar

Donald Trump’ın Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olarak seçilmesi ve sonrasında ortaya koyduğu turum, bölgedeki sorunların giderek karmaşık bir hal almasına neden olacak bir sürecin başlangıcı oldu. Filistin aleyhine aldığı kararlarla ön plana çıkan Trump yönetimi, İsrail hükümetinin yanı sıra yerleşimcilere de büyük bir umut kaynağı olmuş durumdadır. Trump’ın 6 Aralık 2017’de Kudüs’ü İsrail başkenti olarak tanıması,[2] bölgede gerilimin artmasına neden olacak girişimlerin ilki oldu.

Trump, bir sonraki aşamada ise, Dördüncü Cenevre Sözleşmesi’nin 49/6 maddesinde yer alan “İşgalci Güç, kendi sivil nüfusunu işgal ettiği bölgeye süremez veya aktaramaz[3] ifadesiyle çelişecek bir şekilde, 18 Kasım 2019’da Filistin topraklarındaki Yahudi yerleşim birimlerini yasal gördüklerini deklare etti.[4] Bu karar, Batı Şeria’da faaliyet gösteren Yesha Konseyi tarafından olumlu karşılanmıştır. Kararın Batı Şeria’nın ilhak edilmesinin önünü açtığını belirten konsey, bu doğrultuda İsrail hükümetine çağrıda bulunmuştur. Ancak İsrail Başbakanı Netanyahu, konseyin talebinin aksine, kararın verdiği hak çerçevesinde yerleşim birimlerinin olduğu bölgeler ile Ürdün Vadisi’nin ilhak sürecini başlatacaklarını belirtti.[5]

Tüm bu gelişmeleri 28 Ocak 2020 tarihinde, tam adı “Refah İçin Barış, Filistin ve İsrail Halkının Yaşamını İyileştirme Vizyonu” (Yüz Yılın Planı veya Trump Planı) olarak anılacak olan bir planın Trump tarafından uluslararası kamuoyuna duyurulması izledi. Birçok açıdan İsrail’in lehine hükümler içeren planın öne çıkan bazı başlıkları şu şekildedir;

  • İsrail, 15 yerleşim birimi hariç tüm yerleşim birimlerinin bulunduğu bölgeler ile Ürdün Vadisi’ni ilhak edecek. 15 yerleşim ise, kurulacak Filistin devletinin sınırları içerisinde olacak, ancak İsrail güvenlik güçlerinin erişimine açık olacak.
  • Kudüs bölünmez bir bütün olarak İsrail başkenti olarak tanınacak, ancak çelişkili bir şekilde Kudüs’ün doğusundaki küçük mahallelerden Kfar Akab, Abu Dis ve Shuafat’ın bir kısmından oluşan bölge ise Filistin’in başkenti olarak tanınacak.

  • Hamas ve İslami Cihat örgütlerinin silahlarını bırakması gibi bazı uç koşulların sağlaması şartıyla dört yıl içerisinde bağımsız bir Filistin devleti kurulacak.

  • Topraklarından edilip göçe zorlanan Filistinli Arapların çok az bir kısmının Filistin’e girişine izin verilecek.[6]

Trump’ın açıkladığı plan incelendiğinde bu zamana kadar Filistin ve İsrail arasında gerçekleşmiş tüm barış görüşmelerinin tıkanmasına neden olan konuları İsrail’in lehine sonuçlandırdığı görülmektedir. Özellikle Kudüs ve yerleşimlerle ilgili hükümler, planın en çok konuşulan konuları arasında yer almaktadır.

Plan çerçevesinde Batı Şeria’daki 412.798 Yahudi yerleşimcinin yaşadığı yerleşim birimleri ile Doğu Kudüs’teki 220.000 yerleşimcinin yaşadığı yerleşim birimleri doğrudan İsrail’in egemenliğine bağlanacak, Filistin devletinin sınırları içerisinde kalacak 15 yerleşim birimindeki 14.274 yerleşimci ise İsrail tarafından denetlenecektir.[7]

Plana Bölgesel ve Uluslararası Tepkiler

Açıklanan plan hem bölgede hem de uluslararası alanda farklı tepkilerle karşılaşmıştır. Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas, plana “bin kez hayır” dediklerini belirterek karşı çıkarken,[8] İsrail hükümeti ise güçlü bir şekilde desteklemiştir. Planın duyurulmasını “hayatının en önemli anlarından biri” olarak tanımlayan Netanyahu, açıklanan plan nedeniyle yaşadıkları anın 1948’de İsrail’in bağımsızlığının duyurulmasını anımsattığını ileri sürmüştür.[9]

İslam dünyasından ise plana yönelik ortak bir tepki gelmemiştir. Türkiye, Ürdün, Endonezya ve İran gibi ülkeler plana yönelik sert eleştiriler getirirken, Mısır, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler planın sorunun çözümünde önemli bir adım olduğunu ileri sürerek desteklemişlerdir.[10] Avrupa ülkeleri de plana karşı ortak bir tavır sergileyememiştir. Almanya, sorunu daha da derinleştirebileceği üzerinde durarak planla ilgili çekincesini belirtmiş, Fransa ve İngiltere gibi Avrupa ülkeleri ise planla ilgili destek açıklamaları yapmıştır Rusya ve Çin ise net bir tavır ortaya koymamıştır. Birleşmiş Milletler ise 1967 öncesi sınırlara vurgu yapan kararlara dikkati çekerek plana karşı çıkmıştır.[11]

Çalışmanın tamamını için PDF’i indirebilirsiniz


*Bu çalışmada yer alan değerlendirmeler müellifine aittir; ASGAM’ın kurumsal görüşünü yansıtmayabilir.

Twitter üzerinden takip etmek için: @fdemir_tr


[1] Jane Corbin, “‘Price-Tag’ Tactics of West Bank Jewish Settlers”, BBC, 17 Ekim 2012, https://www.bbc.com/news/world-middle-east-19601311 (27 Nisan 2020)

[2] Mark Landler, “Trump Recognizes Jerusalem as Israel’s Capital and Orders U.S. Embassy to Move”, The New York Times, 6 Aralık 2017, https://www.nytimes.com/2017/12/06/world/middleeast/trump-jerusalem-israel-capital.html (26 Nisan 2020)

[3] “The Geneva Conventions of 12 August 1949: Geneva Convention Relative to the Protection of Civilian Persons in Time of War of 12 August 1949”, 12 Ağustos 1949. https://www.un.org/en/genocideprevention/documents/atrocity-crimes/Doc.33_GC-IV-EN.pdf (26 Nisan 2020).

[4] Julian Borger ve  Oliver Holmes, “US Says Israeli Settlements No Longer Considered Illegal in Dramatic Shift”, The Guardian, 18 Kasım 2019, https://www.theguardian.com/world/2019/nov/18/us-israeli-settlements-no-longer-considered-illegal-palestinian-land-mike-pompeo (26 Nisan 2020)

[5] Michael Bachner ve Jacob Magid, “Settler Leaders Call for West Bank Annexation after US Shifts Stance”, The Times of Israel, 18 Kasım 2019, https://www.timesofisrael.com/settler-leaders-call-for-west-bank-annexation-after-us-shifts-stance/ (26 Nisan 2020)

[6] Lahav Harkov ve Herb Keinon, “The ‘Deal of the Century’: What Are Its Key Points?”, The Jerusalem Post, 29 Ocak 2020, https://www.jpost.com/arab-israeli-conflict/the-deal-of-the-century-what-are-its-key-points-615680 (26 Nisan 2020)

[7] Peace Now, “Data on Annexation and Populated Land Swaps under the Trump Plan”, Peace Now, 5 Şubat 2020, https://peacenow.org.il/en/data-on-annexation-and-populated-land-swaps-under-the-trump-plan (26 Nisan 2020)

[8] Adam Rasgon, “Abbas on US plan: ‘We say 1,000 times: No, no and no to the deal of the century’”, The Times of Israel, 29 Ocak 2020, https://www.timesofisrael.com/abbas-on-us-plan-we-say-1000-times-no-no-and-no-to-the-deal-of-the-century/ (26 Nisan 2020)

[9] Jeremy Bowen, “Trump’s Middle East Peace Plan: ‘Deal of the Century’ is Huge Gamble”, BBC, 29 Ocak 2020, https://www.bbc.com/news/world-middle-east-51263815 (27 Nisan 2020)

[10] Middle East Eye, “World Reacts to Donald Trump’s Israel-Palestine Plan’”. 28 Ocak 2020, https://www.middleeasteye.net/news/countries-around-world-react-donald-trumps-middle-east-plan (26 Nisan 2020)

[11] NTV, “Trump’ın Ortadoğu Planı’na Kim Nasıl Tepki Gösterdi?”. 29 Ocak 2020, https://www.ntv.com.tr/dunya/trumpin-ortadogu-planina-kim-nasil-tepki-gosterdi,a3CoqEYp2Ui3bsKMiTCXxA (26 Nisan 2020)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir