Güvenlikten İstikrar Arayışına: Kazımi Hükümetini Bekleyen Sorunlar

Güvenlikten İstikrar Arayışına: Kazımi Hükümetini Bekleyen Sorunlar

Irak’ın siyasi mecrasının on yedi yıldan beri istikrarı yakalayamadığı ve özellikle de son altı ay içerisinde daha da kompleks bir hâle dönüştüğü genel kabul görmektedir. 1 Ekim 2019 tarihinde Bağdat’ta başlayıp Irak’ın geneline yayılan, barışçıl olarak nitelendirilen ve Irak’ı temsil eden bağımsız bir hükümet talebiyle başlayan protestolar sonucunda ve özellikle Iraklı Şii Merci tarafından yapılan istifa çağrısından sonra Irak Başbakanı Adil Abdülmehdi, 30 Kasım 2019’da istifasını sunmuş ve istifası parlamento tarafından kabul edilmiştir.

Başbakanlık makamına yeni adayın seçilmesi için Irak’ın Yeni Anayasasının 76. maddesinde; Cumhurbaşkanı’nın 15 gün içerisinde en fazla sandalyeye sahip olan siyasi kitlenin adayını Bakanlar Kurulu’nu oluşturmakla görevlendirmesi gerektiği yer almaktadır. Bundan ötürü Cumhurbaşkanı Salih, 1 Şubat 2020’de aday olarak eski iletişim bakanı Muhammed Tevfik Allavi’yi hükümeti kurmakla görevlendirmiştir. Ancak Allavi’nin hükümeti kurmakla görevlendirilmesi birçok itiraz yol açmış, Allavi ismine karşı çıkanların başında ise eski başbakan ve Kanun Devleti Koalisyonun’un lideri Nuri El Maliki gelmiştir.

Allavi ismine protestocular da karşı çıkmıştır. Allavi ismi sonrası yapılan protestoların daha da şiddetlendiği (özellikle ilk tepkinin Bağdat

meydanlarından geldiği) ve protestocuların, “Allavi kabul edilemez” sloganlarıyla sert bir şekilde tepkilerini gösterdiği görülmüştür. Irak Anayasası’nın 76. Maddesine göre başbakanlığa seçilen yeni aday, kabine üyelerini 30 gün içerisinde tespit eder. Allavi belirlenen süre zarfında kabine üyelerinin isimlerini sunmasına rağmen Kürt ve Sünni koalisyonlarının özel istekleri sonucunda müzakereler olumsuz sonuçlanmış ve Allavi yeni hükümeti kurma görevinden çekildiğini açıklamıştır.

Allavi’nin çekilmesinin ardından Irak Cumhurbaşkanı 16 Mart’ta Necef eski valisi ve Zafer Koalisyonu yöneticilerinden olan Adnan el- Zürfi’yi hükümeti kurmakla görevlendirmiştir. Ancak el-Zürfi, hükümeti kurmak için anayasanın tanıdığı süre dolmadan 8 Nisan’da özür dileyerek görevden çekildiğini bildirmiştir. Bu durum karşısında cumhurbaşkanı yeni bir aday belirlemek zorunda kalırken, bu defa siyasi partilerden tamamen bağımsız bir ismi aday olarak göstermeyi tercih etmiştir. Irak halkının ve protestocuların talepleri de bağımsız bir ismin aday gösterilmesi noktasında olmuştur.

Ancak söz konusu bağımsız aday gösterilmesi sürecinin her ne kadar halkın talepleri ile olsa da diğer parti gruplarıyla yapılan olumlu görüşmelerin bir sonucu olduğu göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle, bazı araştırmacılara ve Haider Al-Barzanji gibi akademisyenlere göre, El- Kazımi’nin adaylığı uzlaşma adaylığı olarak adlandırılabilir. 2016 yılından beri Irak Ulusal İstihbarat Servisi başkanı olan ve 9 Nisan’da adaylığa seçilen bağımsız aday Mustafa el- Kazımi’nin seçilmesinde, Irak halkının, özellikle de öfkeli protestocuların Covid-19 sebebiyle protestocuların meydanlarda bulunmaması da bir fırsat olarak değerlendirildiği ifade edilebilir.

Aday olarak gösterilmesinin ardından el-Kazımi yaptığı ilk açıklamada “Irak hükümetinin başbakanlığını yürütme görevine teklif edilmem ile halkın önünde kurulacak hükümetin Irak halkının beklentileri ve taleplerine en büyük önceliği veren, ülkenin egemenliğini koruyan, hakları koruyan, krizleri çözmek için çalışan ve ekonomiyi ileriye doğru taşıyan hükümeti kurmak için çalışmayı halka taahhüt ediyorum.” ifadelerini kullanmıştır. Nitekim Irak’ın işsizlik, yolsuzluk, güvenlik, ekonomi, sağlık ve kamu hizmetlerinin yetersizliği başlıca sorunlarındandır. El-Kazımi’nin hükümet kurma programına parlamento tarafından onayı aldıktan sonra belirlenen yeni hükümet bakanlarıyla birlikte anayasa yeminini edilmesi için 7 Mayıs tarihi belirlenmiştir. El-Kazımi’nin belirlediği kabinede 20 bakanlık koltuğu belirlenmişken iki bakanlık ise henüz net değildir. 329 milletvekilinden sadece 266 ismin katıldığı yemin töreninde Kazımi, meclis tarafından onaylanmayan Kültür ve Turizm, Göç ve Göçmenler, Adalet, Ticaret ve Tarım Bakanlıklarının isimlerini sunma taahhüdünün yanı sıra Dışişleri ve Petrol

Bakanlıkları üzerindeki oylamayı erteleme çağrısında bulunarak yeminini yerine getirmiştir. El-Kazımi’nin parlamentodan kabinesi için gereken güvenoyunu alması üzerine Irak halkının hükümeti destekleyenler ve desteklemeyenler şeklinde bölündüğü söylenebilir. Yeni hükümetin güvenoyu almasından iki gün sonra başta Bağdat olmak üzere Irak’ın genelinde protestolar düzenlenirken, protestocular, seçilen hükümeti mezhep kotası olarak nitelendirmiştir.

Kurulan el-Kazımi’nin hükümetinin kabinesinde Şii (9 Bakan), Sünni (5 Bakan) ve Kürtleri temsil eden 1 Bakan bulunurken Türkmenleri temsil edebilecek hiçbir aday gösterilmemiştir. Ayrıca parlamentoya sunulan ve aralarında 1 Hristiyan bakanın da bulunduğu toplam beş bakanın ret aldığı görülmüştür.

el-Kazımi’yi ve kabinesini desteklemeyenler şöyle sıralanabilir :

  • Irak parlamentosunda, Iyad Allawi liderliğindeki “Ulusal” koalisyon, yaklaşan parlamento oturumunun boykot edilmesini ve Mustafa Al-Kazemi hükümetine güvenoyu verilmemesi gerektiğini duyurmuştur.
  • Irak parlamentosunda Nuri el-Maliki liderliğindeki “Kanun Devleti” Koalisyonu Mustafa el-Kazımi hükümetine güvenoyu verilmemesi gerektiğini duyurmuştur.
  • Irak’ta bulunan Hizbullah, Mustafa el- Kazımi’yi hükümeti kurmakla görevlendirmeyi “savaş ilanı” olarak adlandırmış ve ülkedeki siyasi ve popüler güçlere onu reddetme çağrısında bulunmuştur.



Çalışmanın tamamına ulaşmak için PDF’i tıklayınız.


*Bu çalışmada yer alan değerlendirmeler müellifine aittir; ASGAM’ın kurumsal görüşünü yansıtmayabilir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir